Yazarlar: Pelinsu BÜYÜKSARAÇ SEVER – Ceylan AĞTÜRK – Bolayır & Doğançelik Avukatlık Bürosu

Yapay zekâ, insan gibi düşünebilen yorumlayabilen ve kararlar verebilen algoritmaların ve bilgisayar yazılımlarının geliştirilmesi ile ilgilenmektedir[1], diğer bir ifade ile daha önce sadece insana özgü olduğunu düşündüğümüz bilişsel davranışları gerçekleştirmeyi hedefleyen tahmin edilemez bir teknolojidir. Türk Dil Kurumu’nun henüz kavrama ilişkin bir tanımı olmamakla birlikte genel anlamıyla yapay zekâ, tümüyle yapay araçlar ile oluşturulan ve insana ait özellikler ve davranışlar göstererek herhangi bir canlı organizma kullanılmaksızın makinelerin çalışma sistemi kullanılmak suretiyle çalışan teknolojik bir özelliktir[2]. Günümüzde sıklıkla karşılaştığımız çeviri programları, yüz tanıma sistemleri, sosyal medya, dijital asistanlar, elektronik ödeme araçları ve sürücüsüz araçlar yapay zekâ teknolojilerine örnek olarak gösterilebilir.

Yapay zeka teknolojileri her ne kadar çok büyük kolaylıklar sağlıyor olsa da bu kolaylıkların yanında özellikle özel hayatın gizliliği hakkı bakımından, bir başka deyişle kişilerin mahremiyeti yönünden ciddi riskler de barındırmaktadır. Hızla artan teknoloji günlük hayatta hayatımızı kolaylaştıran birçok uygulama kullanmamıza olanak sağlamakla birlikte kullandığımız uygulamalar neticesinde yapay zekâ tarafından kişisel verilerimize ulaşılmakta ve giderek daha fazla verinin işlenmesi neticesinde kaçınılmaz olarak buna bağlı hukuki sorunları meydana getirmektedir. Bir örnek vermek gerekirse Moskova Belediyesi tarafından tüm metro istasyonlarını kapsayan Ekim 2021’de uygulamaya koyulan “Face Pay” adlı yüz tanıma sistemi ile alternatif bir ödeme yöntemi getirilmiş ve büyük kolaylık sağlanmış olmakla birlikte kullanılan sistem ile verilere kimlerin ulaşılabileceğinin belirli olmaması hususunda tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Günlük yaşantıda kullanılan görece daha yaygın yapay zeka ürünleri olan bankacılık, alışveriş, yemek, oyun vb. uygulamalar esasen her bir kullanımda birçok veriye erişmektedir. Robot süpürgeler, akıllı televizyonlar, dekoderler gibi tahmin edilebilirliği çok daha güç ürünler dahi evlerin haritalamasını gerçekleştirmekte, televizyon karşısında nasıl bir kıyafetle bulunulduğu ya da neler tüketildiği, hangi saat aralığında hangi kanalların izlendiği tespit edilmekte ve bunu üçüncü kişilere aktarmaktadırlar. Görüldüğü üzere ilerleyen teknoloji hayatımızın büyük bir kısmında yer edindikçe mahrem alanımızın istenmeyen birçok misafiri olmakta ve yapay zekâ teknolojileri bizlere büyük kolaylıklar sağlarken kişisel verilerin işlenmesi ve buna bağlı sorunları da beraberinde getirmektedir.

Yapay zeka uygulamaları temeline kişisel verileri aldığından aralarında karşılıklı bir ilişkinin bulunduğunu belirtmek yanlış olmayacaktır. Bu kapsamda yapay zeka uygulamaları kendilerinden beklenen sonucu ortaya çıkarabilmek adına veri setlerini kullanarak mümkün olduğunca çok veri işlemekte ve bu sayede işlediği veri setlerinden daha farklı yeni veriler ortaya çıkarmaktadır. İnternet tarayıcıları veya sosyal medya uygulamaları üzerinden gerçekleştirilen işlemler sonrasında, kullanıcıların karşısına o işleme benzer nitelikle başka işlemler önerilmesi bu duruma verilebilecek en basit örneklerden biridir. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (“KVKK”) 3. maddesinde kişisel verilerin işlenmesi; “Kişisel verilerin tamamen veya kısmen otomatik olan ya da herhangi bir veri kayıt sisteminin parçası olmak kaydıyla otomatik olmayan yollarla elde edilmesi, kaydedilmesi, depolanması, muhafaza edilmesi, değiştirilmesi, yeniden düzenlenmesi, açıklanması, aktarılması, devralınması, elde edilebilir hale getirilmesi, sınıflandırılması ya da kullanımının engellenmesi gibi veriler üzerinde gerçekleştirilen her türlü işlem olarak” şeklinde tanımlanmıştır.  Bu tanım çerçevesinde yapay zeka uygulamaları tarafından gerçekleştirilen kişisel veri işlemenin ülkemiz mevzuatında da karşılığının bulunduğundan söz edilebilecektir. Bahse konu noktadan hareketle KVKK’nın 5. maddesinin ilk fıkrası ile 6. maddesinin ikinci fıkrası incelendiğinde de söz konusu işleme faaliyetinin hukuki geçerlilik kazanması yine aynı mevzuat ile belirlenen istisnai durumlar haricinde kişisel verisi işlenen ilgili kişinin açık rızası çerçevesinde mümkün olacaktır. Bu bağlamda içinde bulunduğumuz bilişim çağı ve ilerleyen teknoloji kişisel veri işlemenin engellenmesini imkansız kılsa da yapay zekaya yönelik içerik sağlayıcılarının ekonomik kaygıları ile bireylerin temel hak ve özgürlükleri arasındaki dengenin hukuki zemin çerçevesinde kurulması gerekmektedir.

Avrupa Konseyi 108 no.lu Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi Danışma Komitesi’nin rehber ilkeleri 25 Haziran 2019 tarihinde yayımlanmış, bu ilkelere paralel olarak 15 Eylül 2021 tarihinde de Kişisel Verileri Koruma Kurumu (“Kurum”) tarafından “Yapay Zeka Alanında Kişisel Verilerin Korunmasına Dair Tavsiyeler” yayımlanmıştır. Her iki metin incelendiğinde yapay zeka alanında kişisel verilerin korunması kapsamında dikkat edilmesi gereken hususları özetlersek;

  • KVKK’nın 4. maddesi ile de belirtildiği üzere, kişisel verilerin işleme amaçlarının belirli, açık ve meşru olması gerekmektedir. Yapay zekâ alanında kişisel verilerin işlenmesi esnasında, ilgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilerek öncelikli olarak bu haklar gözetilmeli ve kişisel veri işleme çalışmaları sırasında “Veri İşleme Amacının Belirliliği” ve “Gerekenden Fazla Veri İşlememe” ilkelerine riayet edilmelidir.
  • Kişisel verilerin işlenmesinde potansiyel risklerin önlenmesine ve azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Yapay zeka uygulamaları mevcut veri setlerini kullanarak yeni veriler üretmeye elverişli olduğundan, bu durumun kişisel verilerin korunması bağlamında sorun oluşturmaması bakımından veri işleme faaliyetlerinde ilgili kişilerin bu yeni verilerin işlenmesi ile ortaya çıkan netice üzerinde kontrolü mümkün olmalıdır.
  • Veri işlemede risk analizi yapılmalı, veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğu gözetilerek mevzuata uyum sağlanmalı ve hassas bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
  • KVKK’nın 11. maddesi ile düzenlenen ilgili kişilerin hakları gözetilerek yapay zeka uygulamaları ilgili kişilerin bu haklarını kullanabilmelerine imkân tanıyacak şekilde geliştirilmeli ve yönetilmelidir. Her projeye özel bir veri koruma uyum programı oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.
  • Yapay zekâ uygulamalarında özel nitelikli kişisel veriler kullanılıyor ise daha sıkı tedbirler alınmalı ve mevzuatta öngörülen söz konusu verilere ait kurallar dikkate alınmalıdır.
  • Yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında kişisel veri işlenmemesi halinde de aynı sonuç elde edilebiliyorsa veriler anonimleştirilmelidir.
  • İlgili kişilerin verilerinin hangi amaçlarla, hangi yöntemler kullanılarak işlendiğini, işlemenin muhtemel sonuçlarının neler olabileceğini açık ve şeffaf bir şekilde açıklayan algoritmalar kullanılmalı, bu vesile ile ilgili kişiler mutlaka aydınlatılmalı ve otomatik veri işlemeye maruz bırakılmamalıdır.
  • Yapay zekâ uygulamalarının tüm aşamalarında, “Hesap Verebilirlik İlkesi” gözetilerek hareket edilmeli, algoritmalar bu ilke çerçevesinde tasarlanmalıdır.
  • İlgili kişiler bakımından yapay zekâ uygulamalarını ve etkilerini anlama konusunda farkındalığı artırmak için dijital okuryazarlık ve eğitim kaynaklarına erişim daha kolay şekilde sağlanmalı ve uygulama geliştiriciler için kişisel verilerin korunması farkındalığı oluşturmak bağlamında veri mahremiyeti çerçevesinde eğitim imkanları geliştirilmelidir.

Söz konusu tavsiyelerin yalnızca yapay zeka alanında kişisel verilerin işlenmesi kapsamında değil, genel olarak kişisel verilerin işlenmesinde dikkat edilmesi gereken hususlar olduğu göz ardı edilmeyerek yapay zekanın kişiliği konusunun halen tartışmalı olduğu günümüzde, yapay zeka uygulamaları ile işlenen kişisel veriler bakımından hak ihlallerine mahal vermemek ve mevzuata uygun bir şekilde kişisel veri işlemeyi gerçekleştirmek adına Kurum tarafından yayımlanan tavsiyelerin azami düzeyde dikkate alınması gerekmektedir.

KAYNAKÇA

  • Balaban Redal M., Kartal E.2018 Veri Madenciliği ve Makine Öğrenmesi Temel Algoritmaları
  • İpek Sucu, “Dijital Evrenin Yeni Dünyası Olarak Yapay Zeka ve Her Filmi Üzerine Bir Çalışma”, Yeni Medya Elektronik Dergi
  • Dülger , Murat Volkan , “Yapay Zekâ Teknolojileri ve Veri Koruma Hukuku”
  • Özçelik, Ş. Barış , “Yapay Zekanın Veri Koruma, Sorumluluk ve Fikri Mülkiyet Açısından Ortaya Çıkardığı Hukuki Gereksinimler”
  • Dülger , Murat Volkan. “İnsan Hakları ve Temel Hak ve Özgürlükler Bağlamında Kişisel Verilerin Korunması” İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Bahar 2018

[1] Balaban Redal M., Kartal E.2018 Veri Madenciliği ve Makine Öğrenmesi Temel Algoritmaları

[2] İpek Sucu, “Dijital Evrenin Yeni Dünyası Olarak Yapay Zeka ve Her Filmi Üzerine Bir Çalışma”, Yeni Medya Elektronik Dergi, 2020, Cilt:4, Sayı:1, s.41