Yazarlar: Olcayto DOĞANÇELİK, MBA – Pelinsu BÜYÜKSARAÇ – Bolayır & Doğançelik Avukatlık Bürosu
Kayıtlı elektronik posta (KEP); gönderici ve alıcı kimliklerinin açık ve belli olduğu, gönderi zamanının ve içeriğinin değiştirilemediği, bu şekilde gerçekleştirilen resmi yazışmaların elektronik ortamda mevzuata uygun, uluslararası standartlarda ve teknik olarak güvenli bir şekilde yapılmasına imkan sağlayan, olası uyuşmazlık halinde hukuki geçerliliğe sahip, kullanıcının gerektiğinde kullanabilmesi için ilgili KEP hizmet sağlayıcı kuruluş tarafından üretilerek 20 yıl süre ile muhafaza edilen güvenli elektronik posta hizmetidir.
Normal elektronik postanın; uyuşmazlık çıkması halinde sınırlı sayıda ve özellikte delil barındırma, ispat yükünün göndericiye ait olması, zaman bilgisinin gönderi yapılan bilgisayarın zaman ayarlarına bağlı olması ve içeriğinin kolaylıkla değiştirilebilmesi özellikleri sebebiyle normal elektronik posta güvenli değildir. Ancak, KEP aracılığı ile elektronik ortamda her türlü bildirim, ihtar, ihbar, başvuru, dilekçe, tacirler arası yazışmalar, ihale, teklif, sözleşme evraklarının paylaşımı, şirket beyannameleri, fatura, ekstre, talimat gibi gönderiler, anonim şirketlerin toplantı çağırıları, tüketici şikayet ve taleplerinin alınıp, cevaplanması gibi farklı içerikli birçok gönderi, mevzuat ile korunarak güvenli bir şekilde ve zaman kaybına mahal vermeden hızlı bir biçimde gönderilebilmektedir.
KEP adreslerine yapılacak olan tebligat elektronik tebligat (e-tebligat) olup; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nda belirlenen tebligat çıkarmaya yetkili merciler tarafından hazırlanan tebligatların ilgili yönetmeliğe uygun olarak değiştirilemez ve inkar edilemez bir şekilde Kayıtlı Elektronik Posta yoluyla alıcılarına iletilmesidir.
27 Ağustos 2015 tarihli ve 29458 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:456)” 4. maddesi ile tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar;
a) Kurumlar vergisi mükellefleri
b) Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç)
c) İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler olarak belirlenmiştir. Elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar tebliğle belirlenen sürelerde bildirimde bulunarak elektronik tebligat adresi almak ve elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadırlar.
Ayrıca 25 Ocak 2018 tarihli ve 30312 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Elektronik Tebligat Sistemi Genel Tebliği” ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca ve Bakanlığın görev alanı kapsamında olan il ve ilçe tüketici hakem heyetlerince düzenlenen ve muhataplarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrakın elektronik ortamda tebliğ edilmesi ile ilgili usul ve esasları belirlenmiştir.
Yalnızca bu düzenlemeler ile sınırlı olmamakla birlikte çeşitli mevzuat hükümleri ile de elektronik ortamda tebligat yapılması düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18. maddesi ile Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 1525. maddesi ile Tarafların açıkça anlaşmaları halinde ihbarlar, ihtarlar, itirazlar ve benzeri beyanlar; fatura, teyit mektubu, iştirak taahhütnamesi, toplantı çağrıları ve bu hüküm uyarınca yapılan elektronik gönderme ve elektronik saklama sözleşmesi, elektronik ortamda düzenlenebilir, yollanabilir, itiraza uğrayabilir ve kabul edilmişse hüküm ifade eder şeklinde belirtilmiştir. İlgili Kanun’da belirtildiği üzere konuya ilişkin gerekli düzenlemeleri yapma yetkisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na verilmiştir.
Bir başka düzenleme de 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11.01.2011 tarihinde değiştirilen 1. maddesi ile karşımıza çıkmaktadır. Bu madde hükmüne göre;
- Kazaî merciler (Mahkemeler, İcra Daireleri),
- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri (TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Bakanlıklar, Yüksek Yargı Organları vs.)
- (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler (YÖK, ÖSYM, Üniversiteler, SSM, Karayolları G.M., TSE vs.),
- (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar (RTÜK, BTK, SPDK, BDDK, EPDK, KİK vs.),
- (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları (Sosyal Güvenlik Kurumu, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü)
- İl özel idareleri, Belediyeler, Köy Hükmi Şahsiyetleri, Barolar, Noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dahil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır.
Yine aynı Kanuna eklenen 7/a. maddesi ile anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere, sermaye şirketlerine ve kendilerine ait KEP hesap adresi bildiren gerçek kişilere yapılacak tebligatların ilgili kişilerin KEP adreslerine yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik posta adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacaktır.
İlgili Kanunun 7/a. maddesinin TBMM’de kabul edilen tasarı ile e-tebligatın zorunlu hale getirildiği kişi, kurum ve kuruluşlara yukarıda bahsedilen önceki halinde sayılanlara; 5018 sayılı Kanun dışında kalan özel bütçeli kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları, Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri, baro levhasına yazılı avukatlar, sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler, idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlar da eklenmiştir. Söz konusu düzenlemenin yakın zamanda yasalaştırılması beklenmektedir.
Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır.
E-Tebligat sistemine dahil olmak zorunda olan mükelleflerin süresinde bildirimde bulunmamaları halinde Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası ile cezalandırılmaları gündeme gelecektir.
Ancak Türkiye Barolar Birliği, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:456)’nin T.C. Anayasası’na aykırı olduğu iddiası ile yürütmenin durdurulması ve iptali konusunda T.C. Danıştay 4. Dairesi nezdinde dava açmıştır. Danıştay ilgili dairesi tarafından açılan dava reddedilmiş, Türkiye Barolar Birliği’nin temyiz talebi üzerine Danıştay Vergi Davaları Kurulu; 08.11.2017 tarihli 2017/618 E. 2017/521 K. sayılı kararı ile dava konusu tebliğin “ceza hükümleri” başlıklı 9 uncu maddesi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına karar vermiştir. Bu gelişme sonrasında sisteme dahil olma zorunluluğu bulunup sisteme dahil olmayan mükellefler için şu an herhangi bir cezai yaptırım gündeme gelemeyecektir. Konuya ilişkin T.C. Maliye Bakanlığı’nın en kısa sürede düzenleme yapması beklenmektedir. Cezai düzenleme beklenmeden sisteme dahil olma zorunluluğu bulunan mükelleflerin bir KEP adresi edinip sisteme dahil olmaları hususunda tedbir almaları yerinde olacaktır.