Yazarlar: Olcayto DOĞANÇELİK, MBA – Gizem AKILLILAR – Bolayır & Doğançelik Avukatlık Bürosu
İnsanlığın gelişmesiyle birlikte temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için gerek duyulan enerji türü zamanla değişmiştir. İnsanlar bu ihtiyaçlarını giderebilmek için her ne kadar fosil yakıtlara yönelmişlerse de fosil yakıtlar bağımlı üretim biçiminin sera gazları salınımı yoluyla doğayı dönüştürmesi veya aynı zamanda yaşam için gerekli olan sistemin yani “doğa destek sisteminin” dengesini bozmuştur (Rockström vd., 2009). Bu durum, ekosistem güvenliği ve insanlara sağladığı fayda olarak tanımlanan ekosistem hizmetlerini (Millennium Ecosystem Assessment, 2005: 26) de tehlikeye atmaktadır. (1) Doğal yaşamı olumsuz etkilemesinin yanı sıra fosil yakıtlar tüketilebilir kaynaklardır. Dünya’da kömür, petrol, doğal gaz gibi fosil yakıtların yakın zamanda tükeneceği gerçeği ile karşı karşıya kalan insanoğlu git gide artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kendini devamlı yenileyebilmesi ve çevre dostu olması bu alana yapılan yatırımların artmasını sağlamıştır.. Türkiye de gelişmekte olan ülkeler arasında olduğundan sanayileşme ve endüstrileşme günden güne artmakta ve buna bağlı olarak da enerji tüketimi de bir hayli fazlalaşmaktadır. Enerji tüketiminde %75oranında dışa bağımlı olan Türkiye’de 2023 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarından en az %30 elektrik üretimi ve 20 GW rüzgâr enerjisi kurulu gücü planlanmaktadır.(2) Bu amaçla da belirli koşullar altında gerçek ve tüzel kişilerin lisanssız elektrik üretimi devlet tarafından da desteklenmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan hükümler arasında yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik teşvik edici esnaf muaflığı vardır. Gelir Vergisi Kanunu’nun esnaf muaflığını düzenleyen 9/9 maddesi uyarınca ticaret ve sanat erbabı olanlardan “6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinde üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar” gelir vergisinden muaftır.
Son dönemde özellikle kıta Avrupası ülkelerinde gerçekleştirilen başarılı uygulamalar sonrasında Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretilmesi için teşvik politikaları artırılmıştır. Bu yönde 12.05.2019 tarih 30772 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği’ne göre yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kojenerasyon tesisi kuran gerçek ve tüzel kişiler lisans alma ve şirket kurma yükümlüğünden muaf tutularak elektrik abonesi olan gerçek veya tüzel kişilerin kurulu gücü 1 MW’a kadar olan elektrik üretim tesisi kurabilmesi mümkün hale getirilmiştir. Bahsi geçen Yönetmelik kapsamında ön lisans veya lisans alma ile şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulan üreticilerin kendi tüketimi için gerekli olan enerji miktarının yenilenebilir enerji kaynakları ile üretmesi ayrıca ürettiği enerjinin kullanılmayan kısmının YEKDEM kapsamında satılarak kazanç elde etmesi sağlanmaktadır.
Yayımlanan Yönetmelik’in 5. maddesinde ön lisans lisans alma ile şirket kurma yükümlüğünden muaf tutularak kurulabilecek üretim tesisleri sayılmış olmakla birlikte Yönetmelik kapsamında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulacak olan üretim tesisi ile tüketim tesisinin aynı kişiye ait ve aynı dağıtım bölgesi içinde olması gerektiği kuralı getirilmiştir. Aynı şekilde OSB dağıtım lisans bölgesi içinde kurulacak olan üretim tesisi y ine OSB dağıtım lisans bölgesi içindeki aynı kişiye ait tüketim tesisi ile ilişkilendirilmelidir. Bir tüketim merkezinin kullandığı enerji birden fazla üretim merkezinden sağlanabilir.
Kurulacak olan tesiste ilgili şebeke işletmecisi üretim tesisinin teknik özelliklerine ve bağlantı noktası itibariyle dağıtım sisteminin mevcut kapasitesine göre üretim tesisini OG veya AG seviyesinden dağıtım sistemine bağlayabilecektir. Bağlantı başvuru talebi ilgili mevzuat ve ilgili teknik mevzuat hükümleri çerçevesinde reddedilebilir ve reddedilen başvuru sahibine red kararı ile yazılı olarak bildirilir. AG seviyesinden yapılacak bağlantılarda trafo kapasitesinin %50’si kadar bağlantıya izin verilebilecektir. Kurulacak olan üretim tesisi imdat grupları veya izole üretim sistemi şeklinde ise ilgili şebeke işletmecisine bildirim yapılması gerekmektedir ve yapılan başvuru hakkında herhangi bir belge düzenlenmesine gerek yoktur. Ancak bahsedilen tesisler dışında Yönetmeliğin, kurulmasında lisans veya şirket kurma yükümlüğünden muaf tuttuğu üretim tesislerinde kurul kararı ile belirlenen bilgi ve belgelerle ilgili şebeke işletmecisine başvurulması gerekmektedir. Kurulacak olan üretim sistemi hidrolik kaynaklara dayalı olacak ise kullanım hakkının edinimi için öncelikle tesisin kurulacağı yerin il özel idaresine istenilen belgelerle birlikte başvurulması gerekmektedir.
Yönetmelik’in 11. maddesine göre kurulacak olan güneş enerjisine dayalı üretim tesislerinin ancak çatı ve cephe uygulaması olarak gerçekleştirebileceği belirtilmiştir. Ancak Yönetmelik’in 5(ç) maddesine göre ürettiği enerjinin tamamını iletim veya dağıtım sistemine vermeden kullanan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisi, üretim ve tüketim tesisi aynı ölçüm noktasında olması kaydıyla arazi üzerine de kurulabilecektir. Bahsedilen şekilde kurulan tesis için 5 mW sınırı olmamakla birlikte üst sınır sözleşmede belirlenen sınır olarak kabul edilmektedir. T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, yapılacak olan başvuruların Yönetmelik’in hangi maddesi kapsamında yapılıyor ise başvuru dilekçesinde yer alması gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla kurulan üretim tesisinde üretilen enerjinin aylık mahsuplaşması sonucu enerji fazlasını kendi tarife grubu üzerinden dağıtım bedeli olmadan satmayı planlayan gerçek ye da tüzel kişi kuracağı mesken, ticarethane ve sanayi tesislerini yalnızca çatı ve cephe uygulamaları olarak kurabilecekken ürettiği enerjinin tamamını iletim veya dağıtım sistemine vermeden kullanan kişi tesis kurmak için çatı ve cephe yanında arazileri de kullanabilecektir.
Elektrik aboneliği olmayan kişilerin ya da üretim ve tüketim tesislerinin aynı kişiye ait olmaması durumunda lisanssız elektrik üretimine izin verilmemektedir. Bu şekilde, enerji ihtiyacı olmamasına karşın Yönetmelik kapsamında lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutularak kurulan tesislerde üreticiler üretilen enerjiyi kullanmadan kendisine ait olmayan bir tüketim tesisine satışını yapamayacaktır. Yönetmelik’in amacına da uygun olarak yalnızca ticari amaç güderek elektrik üretecek kişilere bu yönüyle de bir sınırlama getirilmiştir.
Yönetmelik kapsamında kurulacak olan üretim ve tüketim tesislerinin aynı yerde bulunması halinde ilgili tesislerin bağlantı anlaşmasında belirlenen yere ilgili mevzuatta uzlaştırma mekanizmasının gerektirdiği çift yönlü sayaç takılır. Ancak 50 kW ve üzerinde olan üretim tesisleri için tesis edilen sayaçların ilgili mevzuata göre tesis edilecek otomatik sayaç okuma sistemine uyumlu olması zorunludur. Ayrıca bahsedilen tesisler için tesis edilecek sayaç ölçme ve haberleşme izleme sistemi ile irtibatlandırılır. Üretim ve tüketim tesislerinin aynı yerde bulunmaması halinde ilgili tesislerin bağlantı anlaşmalarında belirlenen yerlere ilgili mevzuatta uzlaştırma mekanizmasının gerektirdiği haberleşmeyi sağlayacak şekilde üretim tesisi için çift yönlü, tüketim tesisi için tek yönlü sayaç takılır. Takılan bu sayaçlarla birlikte ilgili şebeke işletmecisi üretim tesisi ile tüketim tesisinin aynı yerde olması halinde belirlenen yere takılan sayaç verilerinden saatlik bazda, üretim ve tüketim tesisinin ayrı yerde olması durumunda üretim tesisinden alınan saatlik sayaç verilerinden tüketim tesisine ilişkin saatlik sayaç verilerinin mahsuplaştırılması suretiyle fatura dönemi bazında şebekeye verilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi miktarı belirlenir ve her ayın altıncı gününe kadar ilgili görevli tedarik şirketine bildirilir.
Yönetmelik yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yapılan başvurular neticesinde bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanan tüketim tesisi ile aynı yerde kurulu üretim tesisinde ya da tesislerinde üretilerek her fatura döneminde şebekeye verilen net elektrik enerjisi ile tüketim tesisi ile aynı yerde kurulu olmayan üretim tesisinde ya da tesislerinde üretilerek şebekeye verilen elektrik enerjisinden ilgili tüketim tesisinde, her fatura döneminde sayaçlar vasıtasıyla elde edilen saatlik veriler abone grupları ve kaynak bazında bir araya getirilerek fatura dönemi bazında tespit edilerek şebekeye verilen ve şebekeden çekilen elektrik miktarı belirlenir, hesaplama sonucunda tüketilemeyen elektrik enerjisinin bulunması durumunda, ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi olarak görevli tedarik şirketi tarafından ilgisine göre belirlenen fiyattan, YEKDEM kapsamında değerlendirilmek üzere 10 yıl süreyle satın alınacaktır. Bu 10 yıllık süre, tesisten şebekeye enerji verilmeye başlayan tarihten itibaren hesaplanacaktır.
Yayımlanan Yönetmelik ile yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla ihtiyaç duyulan elektriği üretmek ve üretilen fazla elektriğin satışıyla birlikte kazanç sağlamanın önünü açarak ve üretimi teşvik ederek Türkiye’nin enerji kullanımında dışa olan bağlılığını minimuma indirmek amaçlanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynakları denildiğinde ise güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerjisi, jeotermal enerji, biyokütle enerjisi, hidrojen enerjisi, dalga enerjisi, gelgit enerjisi anlaşılmalıdır. Türkiye’de en fazla hidroelektrik santralleri kullanılarak enerji üretimi sağlanmaktaysa da küçük çaplı üreticiler rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi ile enerji ihtiyaçlarını karşılayabileceklerdir. Türkiye’nin yüksek rüzgar alımına müsait coğrafi yapısının bulunması, rüzgar enerjisinin düşük maliyetli ve temiz oluşu ile doğrudan kullanılarak herhangi bir yakıt-hammadde maliyetinin olmaması rüzgar enerjisini avantajlı hale getirse de rüzgar esintisinin sürekliliğinin sağlanabildiği alanların kısıtlı olması, üretim ve tüketimin aynı dağıtım merkezi içerisinde bulunmasındaki güçlükler ile sitemin kurulması ve enerjinin depolanmasındaki yüksek maliyetler rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretiminin dezavantajlarıdır. Güneş enerjisi açısından ise Türkiye güneşlenme süresi fazla olan bir ülkedir. Her ne kadar güneyden kuzeye doğru güneşlenme süresi azalsa da güneş enerjisinin sürekli ve zahmetsiz oluşu üretim-tüketim dengesini sağlayacak kullanıcılar için güneş enerji sistemi kurularak enerji ihtiyacının sağlanması uygun görünmektedir.
Ev ya da işyerinde kurulacak olan güneş enerji sistemine ilişkin olarak öncelikle sistemin kurulumu için yeterli finansmana sahip olunması gerekmektedir. Güneş panelinin kalitesi, kuruluş maliyetini artıracak olsa da sistem verimliliğini oldukça etkilemektedir. Ayrıca kurulacak olan panelin adet ve büyüklüğü de enerji üretimi için oldukça önemlidir. Çatı veya arazi büyük ve geniş olduğunda kurulacak olan panel daha büyük olduğundan küçük ve sayıca daha fazla kurulacak panele nazaran daha az maliyetli olacaktır. Güneş enerji sistemi kurulacak olan çatının durumuna göre güneş panelinin hangi boyutta, kaç adet ve nasıl kurulacağı konusunun netliğe kavuşturulması gerekmektedir. Çatı kullanımının uygun olmadığı durumlarda daha küçük panel ve sayıca daha fazla panel ile sistem kurulabileceği gibi jeopolitik konumun da panel büyüklüğü ve sayısı ile ilgisi yadsınamaz niteliktedir. Güneşlenme süresinin az olduğu şehirlerde de enerji ihtiyacının karşılanabilmesi için kurulan sistemden beklenen verim elde edilebilecektir, ancak verimin sağlanabilmesi için kullanılacak olan panel kalitesinin daha iyi ve sayısının daha fazla olması gerekmektedir. Yıl içinde güneş ışınlarının açısının sürekli değişmesi üretilecek olan enerjinin miktarının sabit olmamasına neden olacaktır. Çatıya kurulan fotovoltaik panelin Türkiye’de daha fazla güneş ışını alabilmesini sağlamak için panelin çatı ile olan açısının %40 civarında güney yönlü olması gerekmektedir. Yanlış konumlandırılan panelde üretilen elektrikte önemli verim kaybı yaşanmaktadır.
Tüm bahsedilen hususlar somutlaştırılırsa güneş enerjisinden faydalanarak elektrik üretmek isteyen bir kişinin, enerji ihtiyacını hesapladıktan sonra kurulacak olan güneş enerji sisteminin başlıca ekipmanları olan fotovoltaik panel, invertör, montaj sistemi, kablo, trafo ve diğer elektrik malzemeleri için belirli bir bütçe ayrılması gerekmektedir. Şebeke elektriği için gerekli olan trafo, kablo ve direk masraflarından etkilenmemek için üretim sisteminin şebekeye en az 700 m uzaklıkta olması gerekmektedir. İnternet sitelerindeki ilgili verilere göre çatıda bulunacak 70-80 metrekare alana kurulacak olan güneş enerji sisteminin tedarik maliyeti 13-14 bin dolar civarında olup aylık 200 TL elektrik faturası ödeyen bir aile için 900-1.000 TL getirisi olan bir güneş enerji sisteminin mahsuplaştırılmasıyla birlikte aylık 700 TL’ye kadar kazanç sağlanabilir. Yıllık olarak hesaplandığında ise sistemin 8.400 TL getirisi olacaktır. Dolayısıyla kurulacak olan sistem, kurulum maliyetini 7-8 yılda karşılamış olacaktır. Döviz ve elektrik fiyatlarındaki artış göz önünde bulundurulduğunda bahsedilen hesaplamalar değişkenlik gösterecektir. Güneş enerji sistemi için kurulacak olan panellerin ortalama ömrü 25 yıl ve %80 oranında verimlilik garantisi olduğu düşünülür ise sistem için kullanılacak akü, inventör ve şarj regülatörünün garanti sürelerinin 2 yıl, ortalama ömürlerinin 10 yıl olduğu göz önünde bulundurularak bir hesaplama yapılmalı ve temiz enerji üretim ve tüketimiyle birlikte ayrıca kazanç sağlama amacıyla üretim yapılacaksa, yapılan tüm hazırlıklar ve maliyet göz önünde bulundurularak bir karar verilmelidir. Ancak işyerlerinin devasa enerji ihtiyaçları için üret ve kullan olarak üretecekleri elektriğin fazlasını depolayabilecekleri düşünüldüğünde kurulacak olan bu sistem mantıklı bir hal alacaktır. Güneş enerji sistemleri vasıtasıyla üretilecek elektrik enerjisinin çevreye duyarlı ve devlet alım garantili olması ile lisanssız elektrik üretiminin orta vadede değer kazanma potansiyelinin yüksek ve projenin değişkenliğine ve büyüklüğüne bağlı olarak döviz üzerinden %16’ya kadar kar elde edilebilecek olması yatırımcılar açısından oldukça önemlidir. Güneş enerji sistemlerine yapılan yatırımlar git gide artmakta olup yakın tarihte bu alanda yatırımcıların artacağı ve sistemin fazlasıyla yaygınlaşacağı hususu da göz ardı edilmemelidir.
KAYNAKÇA
- Nahide KONAK,” Küresel İklim Değişikliği ve Türkiye’de Kanal Tipi Hidro-Elektrik Santrallerin Foucault’nun Biyo-İktidar, Yönetimsellik ve Güvenliğin Biyopolitikası Kavramları Bağlamında Analizi” Alternatif Politika, 2019
- Fatih KARIK, Adnan SÖZEN, Muhammed Mustafa İZGEÇ, “Rüzgâr Gücü Tahminlerinin Önemi: Türkiye Elektrik Piyasasında Bir Uygulama” Politeknik Dergisi (2017)
https://dergipark.org.tr/download/article-file/166364
https://dergipark.org.tr/download/article-file/685846
https://dergipark.org.tr/download/article-file/387557
https://www.gesyatirim.com/tr/sss
https://www.enerjiportali.com/yeni-lisanssiz-elektrik-uretim-yonetmeligi-ne-getirdi/
https://www.enerjiportali.com/lisansiz-elektrik-uretim-bedeli-hesaplari/
http://www.aydinlatma.org/catida-gunes-enerjisinden-elektrik-uretimi-nasil-yapilir.html
http://www.normenerji.com.tr/menu_detay.asp?id=9934
https://www.enerjibes.com/gunes-enerji-santrali-kurulumu-maliyeti/
https://www.enerjigunlugu.net/lisanssiz-elektrikte-aylik-mahsuplasma-duzenlemesi-32357h.htm
http://www.gunessistemleri.com/fotovoltaiksss.php
http://www.yeniisfikirleri.net/kendi-elektrigini-kendin-uret/
https://www.enerjigunlugu.net/lisanssiz-elektrikte-aylik-mahsuplasma-duzenlemesi-32357h.htm
https://www.dunya.com/ekonomi/gunes-paneli-ile-aylik-800-lira-ekstra-gelir-haberi-417330
https://www.enerjiportali.com/2018-haziran-ges-guncel-maliyetler/